0546 506 50 06

Diş Teli Tedavisi ve Şeffaf Plak Tedavisi: Farklar, Avantajlar ve Dezavantajlar

Diş teli ve şeffaf plak tedavileri, dişlerin düzeltilmesi için popüler seçeneklerdir; ancak her iki yöntemin kendine özgü avantajları, dezavantajları ve belirli durumlara göre tercih edilme nedenleri vardır. Hastaların tedavi sürecini anlayabilmesi için bu farkları ele almak önemlidir.

1. Tedavi Kapsamı ve Uygulama Alanı

  • Diş Telleri: Genellikle karmaşık vakalar için tercih edilir. Ciddi diş çapraşıklıkları, büyük kapanış sorunları veya dönen dişler gibi durumlarda diş telleri en etkili seçenektir. Bu yöntem, dişlerde büyük hareketler yapabilme kabiliyetine sahiptir.
  • Şeffaf Plaklar: Hafif ve orta dereceli ortodontik problemler için daha uygundur. Küçük diş hareketleri, hafif çapraşıklıklar ve küçük boşluklar için tercih edilir. Daha önce diş teli takmış ve dişleri tekrar kaymış olan hastalarda da sıkça kullanılır​(Augusta Orthodontics).

2. Estetik ve Görünüm

  • Diş Telleri: Metal veya seramik seçenekleri ile görünürdür. Ancak seramik teller, dişlerin rengine daha yakın olduğu için daha az dikkat çeker. Estetik kaygısı olanlar için bu bir dezavantaj olabilir.
  • Şeffaf Plaklar: Görünmez yapısıyla öne çıkar. Takıldığında neredeyse fark edilmez ve hastalar sosyal ortamlarda daha rahat hisseder. Ayrıca, plaklar yemek yerken veya özel durumlarda kolayca çıkarılabilir, bu da estetik kaygıların giderilmesine yardımcı olur​(Augusta Orthodontics).

3. Konfor ve Günlük Kullanım

  • Diş Telleri: İlk takıldığında ve ayarlamalar yapıldığında rahatsızlık verebilir. Tellerin dudak ve yanaklarla teması zaman zaman yaralanmalara sebep olabilir. Ancak, hastalar bu duruma genellikle birkaç hafta içinde alışır.
  • Şeffaf Plaklar: Daha konforludur ve yumuşak yapısı sayesinde ağız içinde yaralanmalara sebep olmaz. Diş hareketlerinden dolayı başlangıçta hafif bir rahatsızlık yaratabilir ancak genel olarak daha konforludur. Ayrıca, yemek yerken veya diş fırçalarken plakların çıkarılabilmesi hijyen açısından büyük avantaj sağlar​(ArchWired).

4. Tedavi Süresi ve Disiplin Gereksinimi

  • Diş Telleri: Çıkarılamaz oldukları için sürekli takılıdır ve hastanın tedaviye uyum konusunda fazla çaba sarf etmesi gerekmez. Ancak tedavi süresi plaklara göre genellikle daha kısadır.
  • Şeffaf Plaklar: Gün içinde en az 22 saat takılmalıdır ve bu durum hastanın disiplinini gerektirir. Plakların yeterince takılmaması, tedavi süresini uzatabilir ve sonuçların istenilen düzeyde olmamasına sebep olabilir​(Augusta Orthodontics)​(ArchWired).

5. Maliyet

  • Diş Telleri: Genellikle şeffaf plaklara göre daha ekonomiktir. Ancak tedavinin karmaşıklığına bağlı olarak fiyatlar değişkenlik gösterebilir.
  • Şeffaf Plaklar: Özellikle estetik ve konfor avantajları sebebiyle maliyeti daha yüksektir. Tedavi süresi ve ihtiyaç duyulan plak sayısına göre maliyet artabilir.

6. Hangisini Tercih Etmeli?

  • Diş Telleri karmaşık ortodontik sorunları olan, tedavi süresinin daha kısa olmasını isteyen ve disiplini daha az gerektiren bir tedavi arayan hastalar için idealdir.
  • Şeffaf Plaklar ise estetik kaygıları olan, hafif veya orta dereceli ortodontik sorunları bulunan ve tedavi disiplinine uyabilecek hastalar için mükemmel bir seçenektir.

Her iki tedavi yöntemi de hastaların ortodontik ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Bu nedenle bir ortodontistle detaylı bir değerlendirme yapılması, hastanın durumuna en uygun tedavi yönteminin seçilmesine yardımcı olacaktır.

Uzm. Dr. Caner Büyükkaya, Akdeniz’in sağlık ve bilim merkezlerinden Mersin’de doğmuş, 2017 yılında Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden dereceyle mezun olmuştur. Üniversite eğitimi sırasında, Yrd. Doç. Dr. Sezer Demirbuğa danışmanlığında hazırladığı “Beyaz Nokta Lezyonlarında Tedavi Yöntemleri” başlıklı mezuniyet teziyle akademik kariyerine ilk adımını atmıştır (PDF: Beyaz Nokta Lezyonları Tezi). Mezuniyet sonrası bir yıl süreyle Mersin’de genel diş hekimi olarak hizmet vermiş, ardından Türkiye genelinde yapılan Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı’nda (DUS) 64. sırada yer alarak Gaziantep Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine hak kazanmıştır. Uzmanlık eğitimi sürecinde, Doç. Dr. Ayşegül Güleç danışmanlığında hazırladığı “Farklı Sutur Ossifikasyon Derecesine Sahip Hastalarda Mini-Vida Destekli Hızlı Üst Çene Genişletmesinin Yüz, Kafa Tabanı ve Temporomandibular Eklem Bölgesindeki Etkilerinin 3 Boyutlu Sonlu Elemanlar Analizi ile İncelenmesi” başlıklı teziyle ortodontik biyomekanik alanında özgün bir araştırmaya imza atmıştır (YÖK Tez Merkezi: Uzmanlık Tezi). 2021 yılında, Türk Ortodonti Derneği tarafından yayımlanan kongre kitabında yer alan “High Angle Hastada Modifiye Akkaya Vertikal Protraksiyon Apareyi: Olgu Sunumu” başlıklı çalışmasıyla bilimsel literatüre katkıda bulunmuştur (PDF: Kongre Makalesi). Uzmanlık süresi boyunca çok sayıda bilimsel kongre, seminer ve eğitim programına katılmış; edindiği bilgi ve tecrübeyi doğup büyüdüğü Mersin’e taşıyarak, Yenişehir’de kurduğu özel ortodonti kliniğinde hasta kabulüne başlamıştır. Günümüzde, şeffaf plak tedavisi, sabit ortodontik apareyler, çene ortopedisi ve gülüş estetiği gibi alanlarda bireyselleştirilmiş tedavi hizmeti sunmaktadır. Evli ve iki çocuk babası olan Dr. Caner Büyükkaya, Türk Ortodonti Derneği ve Türk Diş Hekimleri Birliği üyesidir.

Related Posts

Leave a Reply