0546 506 50 06

Ön Dişleriniz Kapanmıyor mu? ‘Açık Kapanış’ (Open Bite) Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Kliniğime gelen bir anne, 7 yaşındaki oğlunun bir türlü tostu veya pizzayı ön dişleriyle koparamadığından, hep yan dişlerini kullanmak zorunda kaldığından bahsetmişti. Çocuğu muayene ettiğimde, aslında oldukça yaygın bir problem olan “açık kapanış” durumuyla karşılaştım. Bu durum, çoğu zaman estetik bir sorun olarak görülse de, işin aslı bundan çok daha fazlasıdır. Eğer siz de ağzınızı kapattığınızda ön dişler arasında dikey bir boşluk kaldığını fark ediyorsanız veya çocuğunuzda benzer bir durum gözlemliyorsanız, yalnız değilsiniz. Bu durumun ortodontideki adı ‘Açık Kapanış’ veya ‘Open Bite’tır ve neyse ki modern ortodonti ile çözümü olan bir problemdir. Peki Mersin’de açık kapanış tedavisi nasıl yapılır ve bu duruma ne sebep olur? Gelin, bu konuyu tüm detaylarıyla, anlaşılır bir dille ele alalım.

Açık Kapanış (Open Bite) Tam Olarak Nedir?

Basitçe anlatmak gerekirse açık kapanış, alt ve üst dişlerinizi birbirine değdirdiğinizde, bazı dişlerin dikey yönde temas etmemesi durumudur. Genellikle bu boşluk ön dişler bölgesinde olur ve buna “anterior (ön) açık kapanış” denir. Yani, bir sandviçi veya bir pizzayı ön dişlerinizle rahatça koparamıyorsanız, muhtemelen bir miktar ön açık kapanışınız var demektir. Nadiren de olsa bu durum arka dişlerde de görülebilir (“posterior açık kapanış”), bu da çiğneme fonksiyonlarını ciddi şekilde etkiler. Benim gözlemim, hastaların genellikle ön bölgedeki estetik görünümden rahatsız olarak başvurduğu, ancak altta yatan fonksiyonel problemleri öğrendiklerinde tedavinin önemini daha iyi kavradıkları yönünde.

Hastalarımın En Çok Merak Ettiği Soru: Açık Kapanış Neden Olur?

Açık kapanışın tek bir suçlusu yoktur; genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle oluşur. Bu nedenleri iki ana başlık altında toplayabiliriz:

1. İskeletsel Faktörler (Genetik Mirasınız)

Bazen sorun sadece dişlerde değil, çene kemiklerinin kendisindedir. Aileden gelen genetik yatkınlık, çenelerin dikey yönde aşırı büyümesine neden olabilir. Bu durumda, dişler düzgün sıralansa bile çeneler arasındaki uyumsuzluk nedeniyle tam olarak kapanamazlar. Bu tip “iskeletsel açık kapanış”, genellikle daha kapsamlı bir tedavi yaklaşımı gerektirir.

2. Kötü Alışkanlıklar (Sonradan Gelişen Nedenler)

Özellikle çocukluk döneminde edinilen bazı alışkanlıklar, açık kapanışın en yaygın sebepleri arasındadır. Bunlar adeta birer “doğal ortodontik aygıt” gibi çalışarak dişlerin ve çenelerin şeklini bozarlar:

  • Parmak Emme veya Uzun Süreli Emzik Kullanımı: Bu, belki de en bilinen nedendir. Emme eylemi sırasında parmak veya emzik, ön dişlerin arasına girerek onların düzgün sürmesini ve kapanmasını engeller. Bu konuyla ilgili olarak bebeklerde emzik kullanımı hakkındaki yazımıza göz atabilirsiniz.
  • Dil İtimi: Normalde yutkunma sırasında dilin ucu damağa değer. Ancak bazı kişilerde dil, yutkunurken ön dişleri iter. Günde binlerce kez tekrarlanan bu anormal yutkunma, zamanla dişleri ileri ve yukarı iterek aralarında boşluk oluşmasına neden olur.
  • Ağız Solunumu: Kronik burun tıkanıklığı, geniz eti veya bademcik problemleri nedeniyle sürekli ağızdan nefes almak, çene ve dilin pozisyonunu değiştirir. Bu da uzun vadede çene yapısını bozarak açık kapanışa zemin hazırlayabilir.
  • Yabancı Cisim Isırma: Sürekli kalem arkası, tırnak veya başka sert cisimleri ısırmak da dişlerin pozisyonunu olumsuz etkileyebilir.

“Sadece Görüntü Sorunu Değil”: Açık Kapanışın Yol Açtığı Problemler

Açık kapanışı sadece estetik bir kusur olarak görmek, büyük bir yanılgıdır. Aslında bir dizi fonksiyonel soruna yol açabilir:

  • Çiğneme ve Konuşma Bozuklukları: Besinleri ön dişlerle koparamamak, çiğneme işleminin verimsiz olmasına neden olur. Ayrıca bazı seslerin (örneğin ‘s’ ve ‘t’ sesleri) doğru telaffuz edilememesine, yani peltekliğe yol açabilir.
  • Dişlerde Aşınma: Ön dişler temas etmediği için tüm çiğneme yükü arka dişlere biner. Bu aşırı yük, zamanla arka dişlerde ciddi aşınmalara, kırıklara ve hatta diş kayıplarına neden olabilir.
  • Çene Eklem (TME) Problemleri: Anormal kapanış, çene eklemine dengesiz bir yük binmesine sebep olarak eklemde ağrı, tıkırtı ve baş ağrıları gibi sorunları tetikleyebilir.
  • Estetik ve Psikolojik Etkiler: Özellikle gülümserken belirgin olan bu boşluk, kişinin özgüvenini olumsuz etkileyebilir ve sosyal ortamlarda rahatsızlık duymasına neden olabilir.

Açık Kapanış Tedavisi: Mümkün mü, Nasıl Yapılır?

Evet, açık kapanış kesinlikle tedavi edilebilir bir durumdur. Uygulanacak tedavi yöntemi; hastanın yaşına, durumun şiddetine ve altta yatan nedenlere göre değişiklik gösterir.

Çocukluk Döneminde Tedavi (Koruyucu ve Durdurucu Ortodonti)

En ideal yaklaşım, sorunu erken yaşta tespit etmektir. Çocuklarda ortodonti, büyüme ve gelişimden faydalandığımız için çok daha kolay ve etkilidir. Bu dönemde:

  • Alışkanlık Kırıcı Apareyler: Parmak emme veya dil itimi gibi kötü alışkanlıkları engellemeye yönelik basit apareyler kullanılır.
  • Fonksiyonel Apareyler: Çenelerin büyümesini doğru yönde teşvik eden hareketli veya sabit aygıtlarla iskeletsel problemlerin önüne geçilebilir.

Erken müdahale, ileride daha karmaşık tedavilere ve hatta çene ameliyatına olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir.

Yetişkinlerde Tedavi Seçenekleri

Büyüme ve gelişimin tamamlandığı yetişkinlerde tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Diş Teli veya Şeffaf Plak Tedavisi: Vakaların büyük bir çoğunluğu, diş teli tedavisi veya şeffaf plak tedavisi ile başarılı bir şekilde düzeltilir. Bu tedavilerde özel bükümler, elastikler veya mini vidalar gibi ek yardımcılardan faydalanılarak dişlerin dikey yönde hareket etmesi ve boşluğun kapanması sağlanır.
  • Ortognatik Cerrahi (Çene Ameliyatı): Eğer açık kapanışın sebebi ciddi bir iskeletsel uyumsuzluk ise, sadece diş tellerinin yeterli olmayacağı vakalar vardır. Bu durumda, ortodontik tedavi ile çene ameliyatının kombine edildiği ortognatik cerrahi en kalıcı ve ideal çözümü sunar.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Açık kapanış tedavisi bittikten sonra tekrarlar mı? Açık kapanış, tekrarlama eğilimi olan bir problemdir. Özellikle altta yatan sebep dil itimi gibi bir alışkanlıksa, bu alışkanlık ortadan kaldırılmadan yapılan tedavi sonrası nüks riski yüksektir. Bu nedenle, tedavi sonrası pekiştirme apareylerinin düzenli kullanımı ve gerekirse bir dil terapistinden destek alınması hayati önem taşır.

Dil terapisi tek başına açık kapanışı düzeltir mi? Hayır. Dil terapisi, anormal yutkunma gibi kas fonksiyon bozukluklarını düzeltmek için çok önemlidir ve ortodontik tedavinin kalıcılığını artırır. Ancak tek başına, mevcut dişsel veya iskeletsel bozukluğu düzeltemez. Genellikle ortodontik tedavi ile birlikte bir ekip çalışması olarak yürütülür.

Açık kapanış tedavisi ne kadar sürer? Tedavi süresi, vakanın şiddetine, tedavi yöntemine ve hastanın yaşına göre büyük farklılıklar gösterir. Hafif vakalar 12-18 ayda çözülebilirken, cerrahi gerektiren iskeletsel vakaların tedavisi 2-3 yıl sürebilir. En doğru bilgiyi, Mersin ortodontist kliniğimizde yapacağımız detaylı muayene sonrası verebiliriz.

Çocuğumu ne zaman açık kapanış için muayeneye getirmeliyim? Türk Ortodonti Derneği, tüm çocukların 7 yaşını geçmeden bir ortodonti uzmanı tarafından muayene edilmesini önermektedir. Bu yaş, daimi dişlerin sürmeye başladığı ve olası problemlerin erken teşhisi için ideal bir zamandır.

📚 Kaynaklar ve Referanslar

Bu makalede sunulan bilgiler, ortodonti alanındaki genel kabul görmüş prensiplere ve aşağıda belirtilen otoritelerin belirlediği standartlara uygun olarak, Uzm. Dt. Caner Büyükkaya’nın klinik tecrübesiyle birleştirilerek hazırlanmıştır.

  • American Association of Orthodontists (AAO)
  • Türk Ortodonti Derneği (TOD)

Site İçi Referanslar:


Mersin'de size özel bir gülüş tasarımı için Mersin Ortodontist Uzm. Dr. Caner Büyükkaya ile iletişime geçebilirsiniz. Kliniğimizde sunduğumuz diş teli ve modern şeffaf plak çözümleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Kliniğimizin İletişim ve Konum Bilgileri

Uzm. Dt. Caner Büyükkaya Ortodonti Kliniği
Özler, Gazi Mustafa Kemal Blv. No:351 Apartmanı Kat 2/4
33130 Yenişehir / Mersin
☎ 0546 506 50 06

📍 Haritayı Görüntüle

Uzm. Dt. Caner Büyükkaya, Akdeniz’in sağlık ve bilim merkezlerinden Mersin’de doğmuş, 2017 yılında Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden dereceyle mezun olmuştur. Üniversite eğitimi sırasında, Yrd. Doç. Dr. Sezer Demirbuğa danışmanlığında hazırladığı “Beyaz Nokta Lezyonlarında Tedavi Yöntemleri” başlıklı mezuniyet teziyle akademik kariyerine ilk adımını atmıştır (PDF: Beyaz Nokta Lezyonları Tezi). Mezuniyet sonrası bir yıl süreyle Mersin’de genel diş hekimi olarak hizmet vermiş, ardından Türkiye genelinde yapılan Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı’nda (DUS) 64. sırada yer alarak Gaziantep Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine hak kazanmıştır. Uzmanlık eğitimi sürecinde, Doç. Dr. Ayşegül Güleç danışmanlığında hazırladığı “Farklı Sutur Ossifikasyon Derecesine Sahip Hastalarda Mini-Vida Destekli Hızlı Üst Çene Genişletmesinin Yüz, Kafa Tabanı ve Temporomandibular Eklem Bölgesindeki Etkilerinin 3 Boyutlu Sonlu Elemanlar Analizi ile İncelenmesi” başlıklı teziyle ortodontik biyomekanik alanında özgün bir araştırmaya imza atmıştır (YÖK Tez Merkezi: Uzmanlık Tezi). 2021 yılında, Türk Ortodonti Derneği tarafından yayımlanan kongre kitabında yer alan “High Angle Hastada Modifiye Akkaya Vertikal Protraksiyon Apareyi: Olgu Sunumu” başlıklı çalışmasıyla bilimsel literatüre katkıda bulunmuştur (PDF: Kongre Makalesi). Uzmanlık süresi boyunca çok sayıda bilimsel kongre, seminer ve eğitim programına katılmış; edindiği bilgi ve tecrübeyi doğup büyüdüğü Mersin’e taşıyarak, Yenişehir’de kurduğu özel ortodonti kliniğinde hasta kabulüne başlamıştır. Günümüzde, şeffaf plak tedavisi, sabit ortodontik apareyler, çene ortopedisi ve gülüş estetiği gibi alanlarda bireyselleştirilmiş tedavi hizmeti sunmaktadır. Evli ve iki çocuk babası olan Caner Büyükkaya, Türk Ortodonti Derneği ve Türk Diş Hekimleri Birliği üyesidir.

Related Posts